Ne diyeceğimi bilemiyorum...

    Bayağıdır blog ile ilgilenemedim. Şu anda da bu yazı ne tarafa doğru gidecek hiç bir bilgim yok. Ve her nereye giderse gitsin, siz blog okurlarımı yalnız bıraktığım için çok özür dilerim.(Devamı için tıklayınız...)
Bu zaman içerisinde benim yeni bir işim oldu.İşle güçle uğraşıp adaptasyon sürecinden geçerken hem zihnim hemde bedenim eve yorgun dönüyordu. Ama artık bu yorgunluğa alışmaya başlamış olmam gerekir ki uzunca bir aradan sonra bloga yoğunlaşabiliyorum.
    İşimi soracak olursanız İstanbul menşeili bir firma için büyük bir alışveriş merkezi içerisinde satış yapıyorum. Yani bir nevi promotör. Sektörde yeniyim fakat aynı zamanda çok çabuk kavrama yeteneğimin de farkındayım. İşte bu sebepten ötürüdür ki işe kısa zamanda alıştım. Bu öyle lanet bir iş ki hem sevip hemde sövdüğünüz zamanlar oluyor çalışma saatleriniz içerisinde. Bir nevi taş kalpli olmanız gerekiyor kimi zaman. Kör bir müşteriye malınızı satmak (Hele ki o mal kaliteli değil ise) sizi ne kadar sevindirip tatmin eder orasını bilemem fakat beni sevindirmiyor. Bu kör müşteri muhabbeti bir arkadaşımın başına gelen bir olaydır ayrıca, benim değil. Yani kısacası bu işten ayrılırsam çokta üzülmem. Ama bu iş aynı zamanda çokta zevkli. Hele ki çalışma ortamınızda güleer yüzlü ve iyi kalpli insanlar ile dolup taşıyor ise, bu zevk daha da artıyor. Kısacası şu an itibari ile halimden memnunum. Geri kalan anlarda ne olur orasını zaman gösterecek.
    Bu yazının nereye doğru gittiğini işte şimdi anlamış olduk. Bunlar ısınma turları idi. Esas yarış şimdi başlayacak. Süper yazılarla geri döneceğim. O zamana kadar kendinize iyi bakın olur mu? ;)

Not : Bu şarkıya tapıyorum... Şiddet ile tavsiye ederim.