35 1/2 Karşıyaka


    Merhabalar yine yeni yeniden. Uzunca bir süredir sınav idi, part time iş idi, gezme idi, tozma idi derken pek bir uzak kaldım blogtan, farkındayım.(Devamı için tıklayınız...)
Fakat bu süre zarfında çokta güzel yazı planları kurdum kafamda ama hepsi sırayla tabiki. Bu yazıda o planlanan yazılarda biri olacak illa ki. Hem bilgi vermesi hemde çevremizdeki güzellikleri değerlendirmek, görmek amacı ile yazılan bu yazı İzmir konulu olacak. İşte başlıyoruz ;

    İzmirli deyince akla gevrek, çiğdem, kızlar, kumru, midye, boyoz vs... gelir. En başı bunlar çeker hatta. Fakat bir Karşıyakalı kendisine İzmirli demez. O sadece Karşıyakalıdır. "Nerelisin?" diye sorulduğunda cevabı "Karşıyaka" dır. Hangi takımlısın diye sorulduğunda cevabı yine Karşıyaka dır. Ve Karşıyakalıdan ve güzel Karşıyaka'dan bahsetmek gerektiğinde orada gidilecek mekanlar alışveriş yapılacak yerler özeldir ve bellidir.

    Bu sabah güne biraz stresli ve gergin başladım. Daha sonra dışarıya çıkma kararı aldım. İyikide çıkmışım ve kendimi Karşıyakalı gibi hissedeceğim hamlelerde bulunup kendimi mutlu ettim. İlk mekanım tanıdıklarımın işlettiği "Chocolat Cafe" idi. 1778 Sokak No: 5 Karşıyaka - İzmir (Eski tren istasyonu karşısı) adresinde bulunan bu cafe beni gerçekten rahatlatıyor. Ama hala orta şekerli türk kahvemi alıp da kitabımı okuma fırsatını yakalayamadım. Kısmetse oda olacak. Eğer oraya kadar gelip, birazcık da olsa şımarmak isterseniz buyurun. http://twitter.com/#!/chocolatcafee - http://www.facebook.com/chocolatcafe?v=info



    2.durağımız tabiki Karşıyaka iskele. Çocukluk arkadaşım beni ziyarete gelmişti ve bugünde son günüydü. Cafede tavla oynarken (ki bu arada kendisi tavlada benim ustamdır ve ilk tavlamı bana o öğretmişti ve buna rağmen üst üste 2 defa bana yenildi) acıkan karnımızı ne doyurur, ne yemeliyiz diye düşünürken yine Karşıyakanın en güzel mekanlarından birinden gevreklerimizi alıp yanınada ayranları montajlayıp attık kendimizi iskelenin kıyısına. Bir yandan kalkacak vapuların sirenleri eşliğinde gevrek + simit yaparken diğer yandan İzmir'imin ve güzel kızlarının güzelliğinden gözlerimizi alamadık. Bu arada İzmir'in kızları meşhurdur bilgilerinize.

    3.durağımız yine Chocolat Cafe oldu. Arkadaşlar ile buluşup tekrar kahvemizi yudumladık. Saatlerimizi orada geçirdik.

    4.olarak (tabi bu akşam saatlerine denk geliyor) tatlı olarak İzmir'in en güzel tatlılarından olan şambalı yedik. Hani, "anlatılmaz yaşanır" diye bir tabir vardır ya işte bu tatlının tadı için söylenebilecek tek cümle bundan ibarettir. Ha birde "kelimeler kifayetsiz kalıyor" cümlesi de ayrıca kullanılabilir. Bu güzelim tatlıyıda yiyebileceğiniz yerler tabiki seyyar satıcılardır. Şahsen ben havası, muhabbeti ve zevki için gidip seyyar satıcılardan başka yerde yemem. Beni, bu tatlıyı bir mekanda yerken göremezsiniz. Bu tatlıyı hangi seyyar satıcı güzel yapıyor derseniz eğer size önerim Karşıyaka dolmuş duraklarının dibinde tam çarşı içine girerken orada bir abimiz var. Onun tatlısı gerçekten çok güzel. Şiddetle tavsiye ederim.



Not: Şimdi size bahsedeceğim hamleyi tatlıdan önce yaparsanız daha güzel olur. Biz bugün bu hamleyi tersten yaptık. Karşıyakalı adam ters adamdır ;)

    5. ve bugünlük son olarak ise çiğ köfteci Saim usta. Kendisi (E)lazığlı (Ç)iğköfteci (S)aim usta diye geçer piyasada ve özellikle Karşıyaka'da rakibi neredeyse yoktur. Bugün resmen önünde emekli maaşlarını bekleyen insanlar gibi sıra vardı. Ama o kadar süre sıra bekleyipte sonunda o çiğköfteye kavuşunca ilk ısırıktaki hazzı daha önce şambalı için kullandığım tabirler, bir kez daha bu çiğköfte için aklınıza geliyor. http://www.cigkoftecisaim.com/ Ayrıca içli köfteside mükemmeldir.

    Birde güzel Karşıyakamızın spor kulübünün ezeli rakibi ile mücadelesi vardı bugün. Altay ile. Maalesef 1-0 yenildik. Maça giderken Karşıyaka çarşıda toplanılır, hafiften demlenilir ve naralar atarak, şarkılar söyleyerek hep beraber maça gidilir. Maalesef bugün bir planım olmasaydı bende o maçta olacaktım ama olamadım. Başka maça artık.


    Karşıyakalının daha anlatacak o kadar çok hikayesi, o kadar çok zevki vardır ki satırlar, kelamlar yetmez,  sığmaz. Daha rakı + balık muhabbetlerini anlatmadım bile. Orasıda bize kalsın. Tabi Karşıyakalı gibi yaşamak veya onun bir gününü anlatmak da yetmez. Eğer tekrar dünyaya gelme şansınız olursa bir Karşıyakalı olarak dünyaya gelmenizi tavsiye ederim.


3 yorum: (+add yours?)

cerenim.com dedi ki...

Fotoğraflar nefis olmuş. özlemişiz karşıyakamızı:) Bu arada sitede çalan müzik falan süper:) neşeli neşeli dinliyorum karşıyakayı izleyerek. sağolll

Goktan's Chest ! dedi ki...

Rica ederim, ne demek. Beğendiğine sevindim :)

Mia Wallace dedi ki...

ödülün var bende :)

Yorum Gönder